Neden Düzenli Olarak Dişhekimini Ziyaret Etmeliyim?

Bizlere müracaat eden hastalara mutlaka “düzenli kontrollerinizi aksatmayın” uyarısını yapıyoruz.

Peki bu neden gerekli? Gelin hep birlikte bunun sebeplerine bakalım.

İlk olarak düzenli kontrollerdeki sıklık ne kadar olmalıdır sorusuna mümkünse 6 ayda 1 kez veya yılda 1 kez  diye cevap verelim en başta.

Ağız ve diş bakımıma çok önem gösteriyorum bu süreyi uzatabilir miyim diye düşünenler olabilir ancak maalesef ki evde yapılan ağız bakımı eksik kalıyor. Çünkü doğru teknikle diş fırçalama ve diş ipleri kullansak bile aletlerin erişemediği ve temizlenemeyen bölgeler mutlaka kalacaktır. O sebeple ağız bakımını aksatmanız bile dişhekiminize düzenli kontrollere gitmelisiniz.

Peki bu kontrol randevularında neler yapıyoruz neleri kontrol ediyoruz ve neyi amaçlıyoruz?

Birincisi hasta kontrol randevusuna geldiğinde öncelikle dişetlerinin sağlık durumuna bakıyoruz.  Dişetlerinin hastalığı genellikle ağrısız seyrettiği için hastalar tarafından farkedilmeyebilir veya önemsenmeyebilir ancak dişetleri ve çene kemiği ağızdaki dişlerin adeta taşıyıcısı görevi görür. O nedenle dişetleri detaylıca muayene edilir ve gerekli görülürse dişetleri içerisinde biriken plakların ve diş taşlarının uzaklaştırılması amacıyla diş taşı temizliği yapılır. Halk arasında bir mit olarak dolaşan “diş taşı temizliği yaptım minem çizildi” veya “temizlettikten sonra dişlerim daha çabuk kirleniyor” sözleri de maalesef kesinlikle doğru değildir. Kullanılan aletlerin kesinlikle dişin minesini çizebilecek bir gücü yok bu aletler mikro boyutlarla titreşimle yani ultrasonik hareketle diş taşlarını uzaklaştırıyor.

İlerlemiş ve gözden kaçmış dişeti hastalıkları uzun dönemde çene kemiğinde de erimelere yol açarak dişlerin sallanmasına ve en nihayetinde çekimine sebep olmaktadır.  Hangi faktörler bu riskleri artırır sorusunu başka bir blog yazımda detaylıca anlatacağım.

İkinci olarak ağızdaki doğal dişlerin çiğneme yüzeyleri ve diğer dişlerle temastaki arayüzleri önce gözle şüpheli durumlarda ise ağız içi röntgenlerle incelenmelidir. Hastaların neredeyse tamamında gördüğümüz çürükler ilk olarak arayüzlerden başlamaktadır. Bunun da sebebi arayüzde kalan besinlerin diş fırçası ile uzaklaştırılamamasıdır. Diş ipi kullanımı bunu büyük ölçüde engellese de diş ipinin özellikle azı dişlerinde etkili olarak kullanılamaması bu bölgelerde besin kalmasına sebep olur. Çürükler çok ilerleyip dişin içi boşalıp diş aslında çürük sebebiyle kırıldığında ki hastalar genellikle bunu hocam yemek yerken dişim kırıldı sağlam görünüyordu diye anlatırlar. Aslında burada diş arayüzden çürümeye başladığı için siz kendiniz baktığınızda hiçbirşey yokmuş gibi görebilirsiniz ancak diş içten oyulmaya başlar güçsüz kalır ve herhangi bir şey ısırdığınızda kırılabilir. İşte biz rutin kontrol randevularında şüpheli arayüzlerin detaylı muayenesini yapıp eğer ki bir çürük varsa daha da büyümeden tedavisini dolgu veya kanal tedavisi ile tamamlıyoruz.

Üçüncü olarak ağzında eskiden yapılmış porselen, implant vs gibi protezler varsa onların dişlerle uyumunu kontrol ediyoruz. Bunların uyumu bozuk bir şekilde ağızda kalması size bir problem oluşturmasa da kesilmiş küçük dişlerin uyumsuzluk sebebiyle çürümesi çok daha kolay oluyor ve o köprüyü değiştirmek istediğinizde köprünüzü çıkarttığımızda elimizde çürük dişten başka bir şey kalmıyor maalesef. Bu sebeple uyumu bozulmuş, dişetlerine zarar veren protezlerin tespiti yapılır ve değişmesi gerektiğini hastaya bildiririz.

Dördüncüsü ağız içindeki yumuşak dokuların kontrolü yapılır. Dil, dil tabanı, damak ve yanaklar gibi ağız içi dokuları dikkatlice inceleriz. Şüpheli bir şişlik veya yara gibi durumlarda ileri tetkiklere başvurabiliriz. Maalesef ki ağız içi dediğimiz oral kanserler tüm dünyada en sık görülen 6. Kanser türüdür ve tüm kanserlerin %2-4’ünü oluşturmaktadır. Bu sebeple olası bir durumda erken tanının hayat kurtarıcı olduğunu söylemeliyiz.

İşte tüm bu sebeplerle düzenli olarak hastalarımızın kontrollere gelmesini oldukça önemsiyoruz ve sizleri de aynı sebeplerle hekiminizin kontrol randevularına uymaya davet ediyoruz.

 

Yazar: Dr. Onur DEMİR

Endodontist

Open chat